Metal Kalp Bölüm 13: Her Gecenin Gündüzü Olur Mu Anne?

Uyandığımıda gün doğuyordu...

 "Acıyor....Çok acıyor..."

Sağ tarafımın üstüne düşmüştüm. Vücudumu zar zor hareket ettirip sırt üstü yatmayı başardım. Gözlerimi araladım ama o kadar çok acı çekiyordum ki... Kollarımı oynatmaya çalıştım ama-

-neden sağ kolumu hareket ettiremiyorum?

Başımı sağıma çevirdim ve sağ kolumun tamamen ezildiğini, parçalandığını, mahvolduğunu gördüm. Sadece kolum değil, vücudumun sağ tarafı bütünüyle mahvolmuştu. O kadar korkunç görünüyordu ki midem bulandı. Yaşadığım düşüşün ve aldığım darbenin etkisiyle midemin daha fazla dayanamayacağını hissettim. Vücudumu sağa doğru çevirdim ve sol kolumdan destek alarak zar zor oturdum. Dik durabilmeyi nihayet başardığımda midemde ne varsa boşaltmaya başladım. Zaten pek bir şey yememiştim- yani çoğunlukla korkunç bir acı çekmeme neden olan mide kasılmaları yaşıyordum. Nihayet nefes almaya tekrar başladığımda sol kolumla ağzımı sildim... 

...Şimdi ne yapacağım ben? Yürüyemiyorum, hareket bile edemiyorum. Benim bir davam vardı, bir görevim vardı ve şimdi bu çöp halimle hiçbir şey yapamam...

Artık gerçekten dermanım kalmamıştı. Sinirlerim çok bozuktu, eğer bir psikiyatr beni görse tıbbi mucize ilan ederdi, o kadar kötüyüm... Sıcak gözyaşları yanaklarımdan süzülürken çığlık atmamak için dudağımı ısırdım. Rüzgar saçlarımı kesip geçiyor. 

"Anne... hani her şey iyi olacaktı..?"

Ve daha fazla dayanamayıp kendimi serbest bıraktım...

...Bilincimi kaybettim...

-----------------------------------------------------------

Gözlerimi bir yatakta açtım. Aylardır ilk defa gerçek bir yatakta uyanıyordum. Perdeler kapalı ve siyahlardı. Duvarlar simsiyahtı. Odadaki minik masa ve sandalye simsiyahtı. Yatağın yanındaki sehpa simsiyahtı. Sehpanın üstünde minik bir bardak var, yarısına kadar su dolu. Yerde minik gri bir halı var. Olduğum yerden tüm odayı inceledikten sonra kendimi incelemeye başladım. Üstümde çok bol gri bir tshirt ve altımda da siyah bir short var. Saçlarım at kuyruğu şeklinde toplanmış. Kolum metal bir koruyucunun içinde, bacağım da öyle, belim de...

Kapı açıldı...

Ve içeri abim girdi.

Gözlerimin açık olduğunu ve etrafı incelediğimi fark edince bana birkaç saniye boş boş baktı. Sandalyeyi yatağıma doğru çekti ve oturdu. Ellerini dizlerinin üstünde birleştirdi ve bana bakmadan konuştu:

"Amacın neydi Michelle?"

Başımı ona doğru çevirip kaşlarımı kaldırdım:

"Ne?"

Bana baktı:

"Dedim ki amacın neydi Michelle?"

"Ne-"

"AKLINI MI KAÇIRDIN SEN!? SENİ İNFAZ EDECEKLERİ YETMEMİŞ GİBİ MAHKEME HEYETİNİ ÖLDÜRÜP ÜSTÜNE BİR DE İNTİHAR MI ETMEYE ÇALIŞTIN!?"

Suratımda şok ifadesinin somutlaştığını hissedebiliyordum. Bir de bu yanlış anlaşılma çıkmıştı başıma.

"Abi dinl-"

Sandalyeden kalktı, mimiklerinden öfke damlıyordu:

"HAYIR! YETTİ CANIMA ARTIK! SIRF SEN MUTLU OL DİYE HER ŞEYİMDEN VAZGEÇTİM BEN MİCHELLE! KARDEŞİM BİR KUKLA OLMASIN DİYE HER ŞEYİ RİSKE ATTIM! DENEDİM! HAFIZAMI KAYBETTİM! BİR KOBAY FARESİ HALİNE GELDİM! AMA SEN BENİM YAPTIĞIM HER ŞEYE HAYATINI MÜMKÜN OLAN HER TÜRLÜ ŞEKİLDE TEHLİKEYE ATARAK KARŞILIK VERDİN! BIKTIM USANDIM ARTIK! Bıktım usandım artık... "

Abim yavaşça sandalyesine tekrar oturdu, başını ellerinin arasına aldı. Derin bir nefes verdi ve yüzünü elleriyle örttü. Bense ondan gerçekten korkuyordum... Abim delirmiş gibiydi...

Abim ellerini yüzünün önünden çektiğinde gözlerime baktı ve titreyen bir sesle konuştu:

"Seni her yerde aradıktan sonra bedenini yarısı paramparça bir halde ağaçların arasında bulduğumda ne hissettiğim hakkında herhangi bir fikrin var mı Michelle?"

Bakışlarımı kaçırdım...

"Susma artık, cevap ver. Ne hissettiğim hakkında herhangi bir fikrin var mı Michelle? Kardeşinin cesedini görmenin nasıl bir şey olduğuna dair herhangi bir fikrin var mı Michelle?"

"Başka şansım yoktu. Atlamasaydım ya Aleksey'in o pis teklifini kabul edecektim ya da gardiyanlar beni paramparça edeceklerdi."

"Ve sen de camdan atlamaya mı karar verdin?"

Başını çevirdi, sandalyeden destek aldı ve kalktı. Kapıya doğru yürüdü ve kapı koluna uzandı. Şuan tek bir şansım vardı, abime anlatmak için tek bir şans...

"Annemizi gördüm abi."

Abim durdu. Bana dönmedi ama anladım, cümlemi devam ettirmemi bekliyordu.

"Atladığımda, öleceğimden emindim. Sonra birden her yer gökyüzüne dönüştü, gece gündüz oldu... Annem benimle konuştu abi..."

Ağır ağır başını salladı:

"Ne mutlu sana o zaman. En azından ölümden birkaç saniye önce onu görecek kadar şanslıymışsın. Bense yıllardır hayatımı senin için harcadım, onun vasiyetine uygun olarak. Ama o günden beri onu bir kere bile görmedim..."

Son sözleri bunlar oldu ve abim odadan çıkıp gitti...

...Ben de yatakta tek başıma yatmaya ve neden yaptığım her şeyin sadece felaketle sonlandığını düşünmeye devam ettim...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Metal Kalp Bölüm 1: Kaçış

Metal Kalp Bölüm 29: Sanırım Affetti...

Metal Kalp Bölüm 24: Kanlı Bir Anı