Kırık Kont Bölüm 15: Bir Aşık Nasıl Katile Dönüşür?

 Hayatıma bir süre bu sahte görünüşümle devam ettim. Melek olmak gerçekten çok güzeldi, melek gibi davranmak... Hayat ben ona iyi davrandıkça bana gülümsüyordu. Halk arasında yürürken bana ve Cupe'ye o kadar çok nefret söylemi duyuyordum ki bir süre sonra bu da normalleşti... Zaten insanların benden nefret etmelerine alışkındım. Eskiden bu acıtsa da artık hiçbir şey hissetmiyordum....

Derin düşünceler içerisinde gökyüzünden yeryüzüne döndüm. Sirius birkaç gecedir gökyüzünde ışıldamıyordu. Sanki o da beni bırakıp gitmişti... 

Birkaç gün önce bir iş bulmuştum... Pek temiz bir iş olmasa da iş işti. Thammenos benzeri bir bölgede temizlenmesi gereken çok fazla....

...haşerat vardı...

Onları temizlemek benim işimdi. Hem eğer meleğim kendi ırkını temizleyebilecek kadar merhametsizse ben neden olmayayım? Zaten meleklerle empati kurmak en başından beri yanlış tercihti. Bir meleğe aşık olmak da bir o kadar aptalcaydı. O beyaz kanatı haşeratların içerisinde ufak bir böcekti sadece, alt tarafı biraz farklıydı diye onun bana benzediğini düşünmem o kadar aptalcaydı ki! Ben bir şeytandım, kötülüğün oğluydum, değişemezdim, iyi olamazdım! Herhangi bir iyiliğim sadece görünüşte olan sahtekarlık ve illüzyon perdesinin bir parçasıydı... Ben de aslıma geri dönmüştüm...

Bana yeni işimi veren kişiyle hiç tanışmadım... Bana daima önce temizlik yapacağım yerin adresini verir, ben de o meleklere nazik birer mektup yazardım... Mektubu gönderdikten sonra da onları bizzat kendim ziyaret ederdim.

Güzel bir işti...

Elimde bir ateş huzmesi oluşturdum ve gökyüzünü yavaşça bu ateşle kestim. Kestiğim bölge yavaşça siyah renge döndü, ve pelerinli bir siluet belirdi. Bu Kimera'ydı. Bana sıradaki işimi daima o getirirdi. Gerekirse beni korumak için savaşırdı bile...O melek bozuntusu gibi değildi. Sadıktı...

Kimera siyah kukuletasının altından bana baktı ve bana zarfı uzattı. Zarfı aldım ve açtım. 

...Mionelle Jue...

Kimera'ya bakıp onayladığımı belirtircesine bir baş hareketi yaptım:

"Gidebilirsin Kimera, gerisini ben halledeceğim."

Kimera başını son kez bana çevirdi ve sonra karanlık deliğin içinde kayboldu. Ben de yaktığım gökyüzünün yangınını söndürdüm ve onardım.

Bir dükkandan kalem ve kağıt aldım, sonra gökyüzüne geri döndüm. Ve bu Mionelle isimli kişiye mektubumu yazmaya başladım:

"Mionelle Jue'ya

Yaşamak için 17 saatin var. İyi değerlendir. Ne bir dakika geç kalacağım ne bir dakika erken geleceğim."

Sırıttım ve kısacık mektubumu katlayarak bir zarfın içine koydum. Zarfın buradaki cismini yakıp kül ederek ulaşması gereken kişinin yanında tekrardan var olmasını sağladım. Sonrasında da arkama yaslandım ve yıldızları izlemeye başladım...

"Bence 17 saat çok cömert bir hediyeydi Sirius. Umarım bu hanımefendi bu vakti iyi değerlendirir."

----------------------------------------------

Uyuyordum.. Ve o lanet melek bozuntusu yine rüyalarımdaydı...Rüyamda yanımda oturuyor, bana sürekli bir şeyler anlatıyor ve gülüyordu. Elleri ellerimin üzerindeydi. Üstünde benim gömleğim vardı... Siyah kanatları açıktı ve ikimizi de kuşatmıştı. Benim kanatlarımla beraber...

Ter içinde uyandım ve nerede olduğumu anlamam birkaç dakikamı aldı. Rüyamı hatırladığımda içimde tarifi olmaz bir öfke uyandı:

"YETTİ CANIMA ARTIK!! KALBİMİ VE ZİHNİMİ İŞGAL ETTİĞİN GİBİ HAYATIMI DA İŞGAL ETTİN, RÜYALARIMI DA!! UYKULARIMDA RAHAT BIRAK ARTIK! SENİN GİBİ BİR PİSLİĞİN OLDUĞU RÜYALAR İSTEMİYORUM BEN! SENDEN NEFRET EDİYORUM!!! ÇIK GİT HAYATIMDAN! ÇIK GİT! ÇIK GİT!!!!"

Yıldızlara karşı bağırıyordum. Artık çok acıtıyordu... En sonunda oturdum ve ağlamaya başladım... Çığlıklarım? Çığlıklarım melodilerim, müziklerimdi...

"Toparladım bütün kırgınlıklarımı

Yeniden saydım beni üzdüğün zamanları
Yokluğunda çok düşündüm gelirsen n'aparım diye
O bile beni bu kadar üzmeye yetmedi
Ne olur tekrar yorma kendini
Uğradığım ihanete gücüm yetmedi
Yaranamadım, sevdiremedim kendimi
Aklım ermedi, ne istedin de vermedim?
Artık olamam senle
Bi' kez daha olamam, yetti
Yanında da kalamam
Âşığın olamaz tenim
Başka bedenleri
Koklarsın yerime şimdi
Çok arar bulursun ya
Sana verdiğim bu değeri, of
Olamam senle
Bi' kez daha olamam, yetti
Yanında da kalamam
Âşığın olamaz tenim
Başka bedenler de
Bulursun yerime şimdi
Çok zarar verdin bu kez

Yok...Yok...Yok...

YOK!"

Ve sesim hıçkırıklara döndüğünde içimde bir kez daha acısı vardı...

....Ve bu acı ilk günkü kadar tazeydi....

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Metal Kalp Bölüm 1: Kaçış

Metal Kalp Bölüm 29: Sanırım Affetti...

Metal Kalp Bölüm 24: Kanlı Bir Anı