Metal Kalp Bölüm 4: Hatalarımı Kan Damlaları Oluşturur...
"Gözüm hakkında tek kelime bile etme onursuz korkak."
Sesi sertti, çektiği acıyı, hissettiği öfkeyi ve çektiği acıyı adeta lanetli bir kadehte harmanlayıp bana sunuyordu...İçmem, zehirlenmem ve vicdan azabı içinde "gebermem" için...
...Bilmiyordu ki ben insanlığını kaybetmiş bir utanmazım...
"Kalbim yok, hatırladın mı? Ettiğin hakaretlerle olmayan bir şeyi kıramazsın."
"Cidden o kadar sinir bozucusun ki."
"Umrunda değil."
Etrafa bakınmaya başladım, işime yarayacak herhangi bir şey arıyordum -çünkü bu çenesi düşüğü hallettiğime göre bu çöplükte daha fazla kalmaya hiç niyetim yoktu-. Etrafı araştırdım, bu sırada yeşil gözlerinin hiç durmadan beni izlediğini hissedebiliyordum. Elimi duvardaki bir çivide asılı duran paltosunun cebine attım. Sadece bir cüzdan, bir kelebek bıçak ve ağrı kesici olduklarını tahmin ettiğim haplar vardı. Cüzdanı açınca içinde bir kimlik kartı gördüm, aldım ve okumaya başladım.
"Joe Modiguez ha? Modiguez? Şu yazılımcı olan Modiguez?"
Sessiz kaldı.
"Kör adam şimdi de dilsizi oynuyor. Peki sıkıntı değil."
Okumaya devam ettim.
"Cidden o kadar sinir bozucusun ki."
"Umrunda değil."
Etrafa bakınmaya başladım, işime yarayacak herhangi bir şey arıyordum -çünkü bu çenesi düşüğü hallettiğime göre bu çöplükte daha fazla kalmaya hiç niyetim yoktu-. Etrafı araştırdım, bu sırada yeşil gözlerinin hiç durmadan beni izlediğini hissedebiliyordum. Elimi duvardaki bir çivide asılı duran paltosunun cebine attım. Sadece bir cüzdan, bir kelebek bıçak ve ağrı kesici olduklarını tahmin ettiğim haplar vardı. Cüzdanı açınca içinde bir kimlik kartı gördüm, aldım ve okumaya başladım.
"Joe Modiguez ha? Modiguez? Şu yazılımcı olan Modiguez?"
Sessiz kaldı.
"Kör adam şimdi de dilsizi oynuyor. Peki sıkıntı değil."
Okumaya devam ettim.
"İspanyol musun? Kızıl saçla? Cidden hiç İspanyol tipin yok. Anne adı Olivia Carlo Modiguez, baba adı Paulo-Jose Modiguez. Vay be, cidden şu Modiguezlerdensin."
"Ee, yani?"
"Siz şu hükümete destek veren aile değil misiniz?"
"Öyleyiz. Başkan Huang-Li Chen bize çok yardımcı oldu. Ama tabii ki sadakat senin gibi bir kodu bozuğun anlayamayacağı bir şey."
Gözlerimi devirdim, paltoyu giyip cüzdanı da cebime tıktım.
"Bu kadar konuştuğuna göre iyileşmişsin, o zaman şu 'kodu bozuk', bu çöplükten vicdan azabı hissetmeden gidebilir."
Kapıya doğru ilerledim, ancak kapı kilitliydi...
...Ve o yerinden bir kez bile kalkmamıştı...
Sırıttı. Gözlerimin içine bakıp sırıttı. Bu ancak kendisine çok acı çektirilenlerin, çektikleri bu acıyı kendilerine cömertçe hediye eden merhametsizlerden intikamlarını aldıklarında sahip oldukları bir gülümsemeydi...
...Ve o yerinden bir kez bile kalkmamıştı...
Sırıttı. Gözlerimin içine bakıp sırıttı. Bu ancak kendisine çok acı çektirilenlerin, çektikleri bu acıyı kendilerine cömertçe hediye eden merhametsizlerden intikamlarını aldıklarında sahip oldukları bir gülümsemeydi...
...Tanrı'nın bana çok gördüğü bir gülümsemeydi...
Yaralarla bezenmiş yüzündeki dudaklarını aralayıp sırıtışını hiç bozmadan konuştu:
"Nereye gidiyorsun kaçak? Daha seninle görülecek bir hesabımız var."
Ve sandalyeden kalkmayı bırak parmağını bile kıpırtadacak mecali olmayan o adam aniden ayağa kalktı, masanın üstündeki neşteri aldı ve bana doğru ilerlemeye başladı...
Ve sandalyeden kalkmayı bırak parmağını bile kıpırtadacak mecali olmayan o adam aniden ayağa kalktı, masanın üstündeki neşteri aldı ve bana doğru ilerlemeye başladı...
...Neden bana gözlerimi hedeflercesine bakıyor?..
Bu psikopat insan bedenimden bana bozulmadan kalan tek şeyi paramparça edecekti.
Cama doğru koştum, bir an bile düşünmeden camdan atladım. Ara sokağa saptım, ve arkama bile bakmadan koşmaya başladım. Tam kaçtığımı düşünüyordum ki birisi beni omzumdan kavrayıp duvara yapıştırdı.
Cama doğru koştum, bir an bile düşünmeden camdan atladım. Ara sokağa saptım, ve arkama bile bakmadan koşmaya başladım. Tam kaçtığımı düşünüyordum ki birisi beni omzumdan kavrayıp duvara yapıştırdı.
"Ne halt yediğini sanıyorsun seni aptal?"
Yorumlar
Yorum Gönder