Kırık Kont Bölüm 7: Catena

 Susuyordu Kömür Kuşum... Bağlı olduğu zincirlerden kurtulamadığı için kendisini adeta bırakmıştı, kanatları düşmüş bir meleğin kanatları gibi bitkin bir şekilde toprağı gösteriyordu... Abanoz gibi simsiyah saçları yüzünü görmemi belli bir miktar engellese de ay gibi yüzünün üzerinde parlayan gözyaşları yavaşça benim de kalbime doğru akıyor, ona bu acıları çektirdiği için melekler denilen o lanet haşerat ırkını kasıp kavurmak, canlarını yakmak, onlara işkence etmek istiyordum. 

...Tanrı lanetlese de beni umrumda değildi, zaten kömür kuşumun gözyaşları kıyametim olmuş...

Zaman kavramını yitirerek geçirdiğimiz sayısız saatin ardından zindanda ayak sesleri duyuldu. 2 muhafız eşliğinde beyaz saçlı, beyaz tenli, altın gözlü genç bir adam hücremizin parmaklıklarına doğru yaklaştı. Bembeyaz bir takım elbise giymişti, sağ omzunun üstünden altın rengi bir pelerin sarkıyor, beyaz takımındaki altın rengi detaylar göz kamaştırıyordu. Uzun beyaz saçları altın bir toka ile toplanmıştı. Ve bu adamın gülümsemesi...

...aptallara mutluluk, şeytanlara ise azap veren bir gülümsemeydi. Gerçi hangi gülümseme kötülük için yaratılmış benim gibi bir yaratığa mutluluk verirdi ki..? Onun gülümsemesinden başka hiçbir gülümseme...

Beyaz saçlı adam parmaklıklara yaklaştı, altın rengi gözleri çektiği acıdan dolayı çökmüş Kömür Kuşumu baştan aşağı süzdü, adeta avı için bekleyen bir aslan gibi, elini parmaklıkların arasından soktu. Kömür Kuşumun çenesini kavradı ve onun başını kendisine doğru çevirdi; o altın gözler, o kapkara gözlerle buluştu...

...Ve benim içim yandı...Ona başkasının böyle dokunduğunu görmekten içim yandı...

Adam gülümsedi ve konuştu:

"İlla her şeyi zorlaştırmak zorundasın, değil mi Cupe? Her şeyi mahvetmeden duramayacak kadar lanetli bir rengi bozuksun sen."

Elini onun duvara zincirli eline doğru uzaktı, Kömür Kuşumun sağ yüzük parmağındaki altın sarısı yüzüğü nazikçe çekip çıkarttı...

...Ve parmakları arasında ufaladı, un ufak etti, ve bunları yaparken sadece gülümsedi...

Kömür Kuşumun gözlerinden birkaç damla yaş süzüldü, ama konuşmaya dahi mecali yoktu...Adam konuşmaya devam etti:

"Sana değer veren tek şey bu yüzüktü, değil mi rengi bozuk? Bu yüzük olmadan, ben olmadan bir hiçsin sen. Senin gibi lanetli bir haşeratla daha fazla nişanlı kalmamı gerektirecek bir durum yok, özellikle de sen tüm ülkenin üstüne kan yağdırıp tüm huzuru kaçırdıktan sonra. Sadece senin gibi lanetli bir yükten kurtulduğuma seviniyorum."

Güldü. Ve canını alacaklar listemin 2. sırasına bu adamı ekledim...

...Bu adam Pudor Staltus'du. Baş büyücünün kızının "biricik nişanlısı", baş büyücünün bir numaralı danışmanı, merhametli, iyi kalpli ve yardımsever olan soylu melekti...

---------HEPSİNİN AŞAĞILIK BİRER YALAN OLDUĞUNU, MELEĞİMİN AKAN GÖZYAŞLARINDAN ANLADIM---------

Aziz değildi bu adam, merhametli değildi, mükemmel bir Davud heykeli hiç değildi. Bir sahtekardı bu adam, meleğimi kendi çıkarları için kullanmış, onu bir eşya gibi görmüş ve şimdi de bulduğu ilk fırsatta Kömür Kuşumu terketmiş bir düşmüş melekti...

...Şikayetçi de değildim gerçi onu bırakmasına, kömür kuşum bir kez daha yalnızca benimdi...

Eğer ki yüreğimde yaşadığım o mutluluğu gölgeleyen gözyaşları, Kömür Kuşumun göz yaşları olmasaydı...

Pudor konuşmaya devam etti:

"Ağlama sevgilim, benim gibi birisini bu lanetli rengine rağmen mutlu ettin. Bir kanı bozuğun hayal dahi etmeye cüret edemeyeceği derecede yakışıklı bir adamla nişanlı olarak kaldın. Ve bu adam senin ne kadar çirkin olduğunu söyleyecek kadar da dürüst. Yani, ağlama sevgilim, mükemmel bir hayat yaşamı-"

"Tüm melekler mi bu kadar egoist yoksa bir tek sen mi?"

Aniden altın sarısı bakışları bana döndü:

"Ne.Dedin.Sen.Seni.Ucube.Mahluk.?."

"DEDİM Kİ TÜM MELEKLER Mİ BU KADAR AHMAK YOKSA BİR TEK SEN Mİ?"

...Cehennemi onlar çağırdılar Tanrım, yemin ederim ki ben masumum, kalbim üzerine yemin ederim ki ben masumum...

----Peki, olmayan bir şey üstüne yemin edebilir miyim?---


Yorumlar

  1. YENİ BÖLÜMÜ BEKLİYORDUMMM HEMEN OKUDUM VE TEK KELİMEYLE YİNE HARİKAA

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Metal Kalp Bölüm 1: Kaçış

Metal Kalp Bölüm 29: Sanırım Affetti...

Metal Kalp Bölüm 24: Kanlı Bir Anı